BMW Connected Drive & BMW Türkiye & Borusan Oto
Bildiğiniz üzere 2019'un başlarında, BTK’nın engellemesi sonucunda Türkiye’de elektronik SIM barındıran araçların veri transferi yasaklandı. Bu yasaklama sonucunda, kullanıcıların araçlarından direkt olarak internete erişerek kullandıkları tüm uygulamalar erişilemez hale geldi. Araç markası ya da modeli fark etmeksizin gerçekleşen bu durum sonucunda, trafik bilgilerinden tutun, hava durumuna; acil durumlarda güvenlik ve sağlık ekiplerine lokasyon bilgisiyle birlikte bilgi göndererek iletişim kurulmasını sağlayan sistemden, ev ya da ofiste otururken aracın klimasını açabilmenizi sağlayan uygulamalara kadar her şey devre dışı kaldı.
Bu durum, aslına bakarsanız kullanıcı deneyimi açısından çok büyük problemler yaratsa da, asıl sorun kullanıcı deneyiminden daha da önemli. Zira bu özellikler için araç sahipleri, şirketlere yüklü ücretler ödemek durumunda. Oldukça yüksek ücretlere satılan bu özelliklerin engellenmesi ile birlikte, bir şekilde satılan ya da vaad edilen ile sahip olunan özellikler arasında büyük bir fark oluştu. Örneğin BMW aracında canlı trafik bilgisi ve navigasyon kullanmak isteyen biri, BMW’nin bu sistemi sunan online uygulama merkezi olan Connected Drive ile birlikte bu özellikler için büyük ekran donanımını da almak zorunda. Büyük ekranın dahil olduğu Executive paketin ücreti de 30.000₺ civarlarında belirtiliyor. Erişim problemi nedeniyle Connected Drive kullanılamaz duruma gelince, BMW Türkiye tarafından bu ürünün içerisinde satın alınan ve aktifliği devam eden içerikler için müşterilere ücret iadesi yapıldı. Ama bir online uygulama merkezi olarak düşünebileceğiniz Connected Drive’ın sadece uygulamaları için ödenen ücretler geri ödendi. Bu ürünü kullanmak için alınan Exeutive Paket için bir aksiyonda bulunulmadı.
Konunun ilk belli olduğu ve yasaklamanın başladığı günden itibaren tüm markaların kullanıcıları, arabaları satın aldıkları şirketlere şikayetlerini dile getirdiler. Bu konuda büyük bir tepki olduğundan olsa gerek, Borusan Oto tarafından geçtiğimiz aylarda Connected Drive kullanıcısı olan müşteriler arasından seçilen bir ekip ile şirket yönetim kurulu üyeleri ve CEO’su bir araya getirildi. Borusan Oto tarafından davet edilen BMW müşterilerinden ve IT sektörünün bir parçası olarak toplantıya hevesle katıldım. Zira büyük bir sorunun çözümünün parçası olmaya çalışmak oldukça değerliydi.
İstanbul’da Kanyon AVM’de gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren organizasyon boyunca şirket temsilcileri, müşterilerin kullanıcı deneyimlerini kendilerinden dinleme fırsatı buldu. Müşterilerin en önemli, hatta tek merak ettikleri konu ise bu erişim probleminin nasıl çözüm bulacağıydı. Borusan Oto ve BMW Türkiye’nin bu mağduriyeti çözmek amacıyla nasıl bir yol izlediği ve gidişatın ne durumda olduğu oldukça merak ediliyordu. Fakat Borusan Oto tarafından konuyla ilgili net bir şey söylenmedi, söylenemedi. Konunun sadece elektronik sim kartlarının oluşturulması değil, aynı zamanda transfer edilen bilgilerin de Türkiye sınırları içerisinde saklanması konusuydu. Dünyanın hiçbir yerinde bu şekilde bir uygulaması olmayan dünya devi otomotiv şirketlerinin Türkiye’de bir ayrıcalık tanıması ve böyle bir yatırım yapması ne derece uygulanabilir henüz kimse bilmiyor.
Buna karşın Borusan Oto tarafından müşteriler ile heyecanla paylaşılan konu ise, Borusan Oto tarafından Türkiye’ye satılan BMW araçlarda kullanılmak üzere Connected Drive benzeri bir uygulama yaratma çabasıydı. Daha önce Ukrayna’da başladığı belirtilen projenin bir benzeri için Türkiye’de Borusan Oto’nun gerekli adımları atmaya başladığı, kendi sistemini oluşturmak isteyen şirketin bu nedenle BMW müşterilerinin alışkanlıklarına direkt olarak temas etmek istediği açıkça ortaya çıkmış oldu.
Sonuç olarak henüz resmi bir çözüm sürecinden bahsedilmedi. Tüm markalardaki araç kullanıcıları için de bu sorunun bir süre daha devam edeceği ön görülüyor. Avrupa Birliği hukukunda Genel Veri Koruma Yönetmeliği’ni (GDPR) Türkçe’ye çevirirken, verinin güvende saklanma konusunu “Verinin ülkede kalması” olarak şeklinde yorumlamak büyük hata ama bunun asla önüne geçemiyoruz. IT sektörünün tamamında yaşadığımız ve maliyetlerimizi oldukça arttıran bu konu, artık son kullanıcıyı da etkiliyor durumda. Umarım bir şekilde anlaşma sağlanır ve problemler çözülerek kullanıcılar satın almış oldukları her özelliği rahatça kullanabilir olurlar.